12 Mayıs 2010 Çarşamba

İrade insana mahsus


Hiç nefis bir av karşısında, bu çok kalorili yemeyeyim diyen bir aslan gördünüz mü?
Ya da duydunuz mu,
çitin öte yanındaki koyunu beğenip de, aman o başkasının deyip,
uzak duran bir koç?
Dün akşam yemeği çok kaçırmışım diyerek
üstünde durduğu yaprağı kemirmeyen bir tırtıl?
Yazık günah diye yakaladığı balığı denize geri atan bir martı?
İrade insana mahsus... Durabilmek, seçebilmek, vazgeçebilmek, karşı koyabilmek...
Eğer insanlığın nimetlerinden dibine kadar yararlanıyor,
yeri geliyor insan hakları için ayaklanabiliyorsak,
irade de biz insanlar için...
Bu bizim doğamızda var diyen maskülen söylemler
insanlığın getirdiği diğer farklardan da vazgeçmeye hazırlar mı acaba?
Ama asıl söylemek istediğim,
iradenin kullanılıp kullanılmaması tamamen kişiyi ilgilendiren bir şey,
ya da çevresindeki birkaç kişiyi.
Özgür irade, böyle bir şey...
İradesini, seçimini bir tarafa yapar kişi ve gerisi sadece onu ilgilendirir.
Yani diyeti bozup, pastayı yemeye karar verdiyse bu onun sorunudur.
Ya da çitin öte yanındaki koyunu gözüne kestirdiyse
bu evdeki koyunu bağlar.
Bütün milleti değil...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder