26 Mayıs 2016 Perşembe


"Yükselmek" gereksiz... Dinginliğin geleceğini düşün, boşuna kendini yükseltme...
Kızgınlığın, öfkenin, üzüntünün ergeç geçeceğini unutma 

24 Mayıs 2016 Salı


Seni her şeyden koruyan şemsiyen nereye gitti? 
Yel aldı.
Yel nereye gitti?
Komşu ülkeye...
Komşu ülke nerede?
Hep yanı başında...
Yanıbaşın neresi?
Kalbinin yanı...

Yani ne olup biterse bitsin, şemsiye kalbinin yanında... ; ) 

18 Mayıs 2016 Çarşamba


Bazen öyle yükselmişsindir ki,
ya da uzaklaşmısındır ki kendinden 
yüzeye ulaşabilmek için önce bir dolu basamağı 
inmen, ondan sonra derinleşmen gerekir. 



11 Mayıs 2016 Çarşamba

Kendi kıyılarında


Bazı yolları yalnızca yalnız yürüyebilirsin.
Bazı katmanlara sadece kendi kıyılarından varabilirsin.
Kendi dalgalarını yalnızca sen sakinleştirebilirsin. 



9 Mayıs 2016 Pazartesi


Rüzgar yoksa, dalga yoksa surf de yok... Öylece kenarda durup bakmak var...
Oysa yaşam surf yapmak.

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Kendine ulaşırken...


Çakıltaşları ayağının altında kıpır kıpır...
Denize ulaşmak için onlarla iyi anlaşmalıdır...

26 Ağustos 2014 Salı

Zorla çıkartılan her yolculuk sürgündür.

İzlediğimiz spritüel gelişim, bunun adı ister din olsun, ister farklı yöntemler ‘YOL’ olarak adlandırılıyor.
Hepimizin iyi bir insan olmak, iyi hissetmek, ruhumuzun tekamül etmesi, yaradanı veya evreni hoşnut kılmak için yaptıklarımız, okuduklarımız, ibadetimiz, meditasyonumuz var. Hepimizin bir YOL’a çıkış hikayesi var. Bir an içimizde zillerin çaldığı, kalbimizin ısındığı, bir çağrı duyduğumuz, yola çıkmak için karşı koyulmaz bir istek ve tutku duyduğumuz bir gün ya da günler var…
YOL’un en temel özelliklerinden biri bu karşı koyulmaz ‘yolculuk isteği’…
Sesi duyar kıvama gelmek. Sesi duymayı istemek. Hazır olmak. Güvenmek… Emin olmak… Hissetmek… Bilmek.
YOL’un engebeli olduğu noktaları da öğrenme fırsatı olarak görmek.   
Zorla kimse kimseyi yolculuğa çıkartamaz. Ancak YOL’u anlatır.
Zaten gerçek yolcu gideceği yolu kendi bulur, YOL’u anlatanı da… 
Yürekten bağlanır yola… 
Başka türlüsü zulümdür, günahtır, karmadır…
Kimseyi daha spritüel, daha dindar yapamazsınız. Sadece yolda gözükürler ama bedenen ordadırlar.
Fiziksel olarak ayakkabıları eskir, yürekleri genişlemez.
Bugün yüreğime bu kelimeler doğdu :
“Zorla çıkarılan her yolculuk bir sürgündür.”
“Aşkla yürünen her yol cennet!”

Herkese iyi YOLculuklar…